Oppenheimer sineması ile son aylarda dünyanın en çok konuşulan isimlerinden birisi direktör Christopher Nolan oldu bildiğiniz üzere. Bilim kurguların ustası olarak isimlendirilen bedelli direktör, geçtiğimiz günlerde en beğendiği güldürü sinemasını açıklayarak hayranlarını şaşırttı! Haberin devamı için buyurun… 👇
Kaynak: https://screenrant.com/talladega-nigh…
Tüm vakitlerin en uygun direktörleri ortasında yer alan Christopher Nolan; Interstellar, The Dark Knight ve Memento üzere sinema tarihinin başyapıtlarına imza atan bedelli bir isim bildiğiniz üzere.
Biz kendisinin ismini son aylarda en çok Oppenheimer sineması nedeniyle duyuyoruz. Barbie ile tıpkı gün vizyona giren Oppenheimer, aylardır sinemaseverler tarafından heyecanla bekleniyordu ve vizyona girmesinin akabinde eleştirmenlerden de yüksek notlar almayı başardı.
Bu sırada ismi yeniden başarılı bir projeyle anılan Christopher Nolan’ın çeşitli açıklamaları da gündeme geldi.
Nolan bu sefer kendi sinemaları değil beğendiği bir sinema nedeniyle gündeme gelerek hayranlarını şaşırttı. Rick Eisen Show’a katılan Nolan’a, televizyon izlerken gördüğü vakit elindeki kumandayı bıraktığı sinemalar soruldu.
Usta direktör Stanley Kubrick’in sinemalarının de dahil olduğu birkaç sinemadan bahseden Nolan, en sevdiği güldürü sineması olarak sürpriz bir sinemadan bahsetti.
Nolan, Will Ferrell’ın başrolde olduğu 2006 imali Talladega Geceleri: Ricky Bobby Öyküsü’nün en sevdiği sinemalar ortasında olduğunu söyledi.
‘O kadar çok var ki. Demek istediğim, kanallarda dolaşıyorum ve bilirsiniz, şayet eski bir sinema varsa, örneğin Kubrick’in rastgele bir sineması, bilirsiniz, o vakit direkt kumandayı bırakırım. Ve kimi büyük güldürülerde de. Mesela Talladega Nights, onu asla değiştiremeyeceğim.’
IMDb puanı sadece 6.6 olan sinema, NASCAR süperstarı Ricky Bobby’nin öyküsünü anlatıyor.
Filmin konusu şu biçimde: ‘NASCAR süperstarı Ricky Bobby hayatının doruğundadır; hayranları tarafından çok sevilmektedir, yanında ödüllü bir eşi ve inanılmaz bir serveti vardır. Fakat Fransız Formula 1 şampiyonu Jean Girard sahneye çıktığında Ricky her şeyi kaybeder. Ricky, acımasız babasının yardımıyla kendini ümitsizliğin derinliklerinden çekip çıkarmalı ve yarış pistinde onurunu geri kazanmalıdır.’
