Profesyonel Katiller: Dizi ve Filmlerin Hafızalara Kazanan Psikopat Karakterleri

Stanley Kubrick’in distopik bir dünya anlatımı olan Otomatik Portakal sinemasındaki Alex şiddet bağımlısıdır. Sırf cümbüş için temiz insanları soyan, tecavüz eden ve onlara saldıran bir sosyopat olan Alex’i Malcolm McDowell canlandırmıştır. Alex, mide bulandırıcı ve çok rahatsız edici bir psikopatlığa sahiptir.

Jack Nicholson’ın üstün performansıyla akıllara kazınan Jack Torrance karakteri, aklını kaybeden bir insanın acı dolu sürecini göz önüne sererken, cinnet anında ne kadar psikopat olabileceğini de gösterir.

Bu sefer seri katilimiz bir bayan. Hem de çok cazip bir bayan. Sharon Stone’un hem vücudunu hem oyunculuğunu sergilediği filmde Catherine Tramell karakteri bilhassa sorgu sahnesiyle hafızalara kazındı.

Christian Bale’in canlandırdığı Patrick Bateman bir Wall Street yatırım bankacısıdır lakin tıpkı vakitte da hırslı ve yaptığı hiçbir şeyden iğrenmeyen bir psikopat katildir.

Sekiz Testere sinemasında yüze yakın bireye öldüren John Kramer hasılı Jigsaw yaptığı katliamları “ben hiç kimseyi öldürmedim. Kararlar onlara bağlı” diyerek açıklayan bir psikopattır. Karaktere hayat veren Tobin Bell, onu bir bilim adamı yahut mühendis üzere görür ve öbür tüm psikopatlardan güçlü bir inancı olmasıyla ayırır.

Hugh Laurie’nin canlandırdığı House dizisinin baş karakteri olan Gregory, hastanede çalışan teşhis grubunun bir üyesidir. İnsanlardan nefret eden ve narsisist kişilik bozukluğuna sahip karakter, her ne kadar hayat kurtarsa da bu onu psikopat davranışlardan geri koymaz.

Robert Knepper tarafından canlandırılan T-Bag, adam kaçırma, tecavüz ve cinayet kabahatlerinden karar giyen biridir. Zıt köşeleriyle psikopatlığının nereye gideceği kestirilemeyen karakterin vakit zaman nekrofili ve pedofili olabileceği düşünülmektedir.

Yardımsever herkesten kuşku ettirecek bir paranoyaklığa sebep olan Mick Taylor karakteri, otostopla otomobiline aldığı herkesi öldüren serinkanlı bir katildir. Ondan kaçmak ise neredeyse imkansızdır. Avusturya’da yaşanan gerçek olayları sinemaya taşıyan sinemada bu psikopat karaktere John Jarratt hayat vermektedir.

Adli tıpta polis olarak çalışan Dexter, çocukluğunda hayvanlara ziyan vermesi ve gençliğinde erken yaşta insanları öldürmesiyle tam manasıyla bir sosyopat. Küçükken annesinin gözünün önünde kesilmesine şahit olan bu karakter için yaptığı her şeyin temeli çok sağlam görünse de caniliğini haklı çıkarmaya yetmez. Dizide Dexter’a Michael C. Hall hayat vermişti.

Javier Bardem’in unutulmaz performans sergilediği Anton Chigurh karakteri, psikiyatrist Samuel Leistedt ve takımının üç yıl süren araştırması sonucu sinema tarihinin en psikopat karakteridir. Kurbanlarının yazgısını birçok vakit yazı tipe atarak belirleyen bu katil, vicdan ve şefkatten mahrum olmanın getirdiği profesyonellik içinde ömrünü devam ettirir. Süt içmesiyle dikkat çeken karakterin derinliklerinde annesiyle ilgili sorunların yattığı aşikardır.

Batman ile çatışmasıyla tanınan, toplu katliam yapan, çarpık ve sadist bir mizah anlayışına sahip, empatisi sıfır şizofrenik bir palyaço ve psikopatik bir kabahat dehası olan Joker’in en başarılı performansını Heath Ledger sergiledi desek yanılmış olmayız. Ledger karakteri en yeterli halde sunabilmek isminde çekimden bir ay evvel günde yalnızca iki saatlik uykuyla çalışmıştır.

Gerçek adı Brian Blake olan The Governor karakteri, dizide hem varlığıyla hem yokluğuyla büyük sorun yaratan biridir. Karizmatik olmasının yanı sıra tıpkı vakitte öldürücü, şiddet kullanan, sosyopatik, güce aç, büsbütün sadist ve müthiş derecede acımasızdır da.

Iwan Rheon’un hayat verdiği ve kendi babasını büyük bir soğukkanlılıkla öldüren Ramsay çeşit çeşit azap usulüne sahip bir psikopat.  Theon Greyjoy’a yaptığı berbatlığı ise unutmak mümkün değil. Ama Ramsay’in, Sansa Stark sayesinde köpeklere yedirilen sonu da en az kendisi kadar dehşet vericiydi.

Narsist kişilik bozukluğuna sahip Joffrey tüm dizi boyunca herkes tarafından itici bulunan karakterlerden biriydi. Jack Gleeson’ın canlandırdığı karakter, Aslan ile Gül kısmında zehirlenerek öldürülmüştür.

Hannibal, seri katillerin izini sürmek için özel casus Will Graham ile birlikte çalışan bir psikiyatristtir. Ancak tıpkı vakitte kendi hatalarını ilerletmek için Graham’ın gerisinden iş çevirerek Chesapeake Ripper olarak bilinen yamyam bir seri katildir. Mads Mikkelsen’ın hayat verdiği Hannibal Lecter, tahminen de karşılaşacağımız en psikopat karakterlerden biridir.

Minnesota ve etrafında çeşitli aldatmacalar, entrikalar ve cinayetler… Billy Bob Thornton tarafından canlandırılan Lorne Malvo karakteri de dizinin ana makus adamlarından birisi. Parasını aldığı sürece her kılığa girerek her pis işi halledebilecek psikopatlıkta.